Mart ayındaki volatilite hariç tutulduğunda 2021 yılı Eylül ayına kadar Türk lirası görece istikrarlı bir görünüm sergiledi. Nitekim Ocak ile Eylül başı arasındaki dönemde liranın ABD doları karşındaki değer kaybı yüzde 10’nun biraz üzeri ile sınırlı kaldı.
Eylül ayı itibarıyla TCMB’nin politika faizinde başlattığı indirim döngüsü ise lirada sert değer kayıpları yaşanmasına neden oldu ve yıla 7,4 seviyelerinden başlayan dolar/TL kuru, 20 Aralık’a gelindiğinde, yüzde 135 yükselişle 17,5 seviyesinden kapandı. Aralık ayı sonlarında alınan önlemlerin etkisiyle bir miktar gerileme yaşansa da dolar/TL kuru yılı yüzde 80 civarı yükselişle 13,3 seviyesinde kapattı. Yıl ortalaması ile hesaplandığında da kur yüzde 27 yükselişle 8,9 olarak gerçekleşti.
Merkez bankasının faiz indirimleri, Eylül ile Kasım sonu arasında ticari kredi faizlerinde bir miktar gerileme sağlasa da Aralık itibarıyla yaşanan piyasa çalkantısı, kredi faizlerinde de çok hızlı bir sıçramaya neden oldu ve ticari kredi faizleri yılı yüzde 24,4 ile yüksek bir seviyeden kapattı. Ancak yine de gelinen seviyelerin enflasyonun altında olduğunu belirtmek gerekiyor.
Özetle sanayi kesimi için yılın büyük bölümünde uygun seyreden finansal koşullar yılın özellikle son çeyreğinde belirgin şekilde bozuldu. Piyasa göstergelerindeki yüksek dalgalanmalar sanayi şirketlerini de etkiledi ve ileriye dönük beklentilerde bozulma yaşandı.