2022 yılının ikinci yarısında zirve seviyelerden gerilemeye başlayan küresel enflasyon, bu eğilimini 2023 boyunca da sürdürdü. Yaşanan gerilemede para politikalarındaki sıkılığın yanı sıra, başta enerji olmak üzere emtia fiyatlarındaki geri çekilme ve tedarik zincirlerindeki normalleşme de etkili oldu. Ücret gelişmelerinin fiyatlar üzerindeki yukarı yönlü baskısı ise genel olarak devam etti. Mal fiyatlarının aksine hizmet fiyatları katılığını sürdürdü ve buna bağlı olarak çekirdek enflasyonda gerileme manşet endekslere göre daha sınırlı kaldı. Bu da Fed ve Avrupa Merkez Bankası’ndan gevşeme beklentilerinin 2024 yılına devrolmasını beraberinde getirdi.
Yıl içerisinde zaman zaman artan faiz indirim beklentileri, uzun vadeli faizlerde kısmi geri çekilmelere neden olsa da başta Fed olmak üzere, büyük merkez bankalarının ‘enflasyonda kalıcı düşüş yaşanmadıkça politika faizlerinin mevcut seviyelerini koruyacağı’ şeklindeki kararlı duruşuna bağlı olarak faizlerde tarihi yüksek seviyeler yılın genelinde devam etti. Gösterge niteliğindeki ABD 10 yıllık tahvil getirisi yılın son çeyreğinde yüzde 5 ile küresel kriz öncesi seviyelere kadar çıktı.
2022 yılına göre kısmen gevşeme yaşanmakla birlikte, dolar endeksindeki güçlü seyir, sıkı Fed politikaları ve jeopolitik faktörlerin de etkisiyle 2023’te de devam etti ve buna bağlı olarak Euro/dolar kurunda yıl içerisinde 1,06’dan 1,11 düzeylerine ılımlı bir toparlanma yaşandı. Düşük büyüme, yüksek faizler ve güçlü dolar, 2023 yılında genel olarak gelişmekte olan ülkeler için koşulları zorlaştırdı.